Haber

Tarihçi şunları yazdı: Aşırı sıcakta son derece sıcak bir hikaye

Özel içerik

ENSONHABER’İ TWİTTER’DAN TAKİP EDEBİLİRSİNİZ

Aşırı sıcakta çok sıcak bir hikaye

tarihçi

Isı kavurucu. Türkiye başından sonuna kadar büyük bir sıcakla karşı karşıya. İzmir önceki gün 43,2 derece ile son 85 yılın rekorunu kırdı. Ağustos ayının ülke genelinde bu şekilde geçeceği tahmin ediliyor. Sıcaklıklar bu şekilde seyrederken bir ağustos günü çok ama çok aşırı bir sıcaklığın hikayesine bir göz atalım…

Pompei çok sıcak olmadan önce

Geçmişi M.Ö. 800 yıllarına kadar uzanan İtalya’daki Pompeii, antik Yunan döneminde birçok tapınağıyla ünlü bir yerdi. Yunanlılardan sonra Etrüskler ve Fenikelilerin etkisi altına giren kentte, M.Ö. 400’lü yıllarda Roma hakimiyeti başlamıştı. Bu hakimiyet şehre refah getirdi ama aynı zamanda her türlü sapkınlığı da beraberinde getirdi. Aslında uzun bir süre pagan inançları ile iç içe olan Pompei halkı, Roma döneminde irili ufaklı sonsuz sayıda tanrıya tapmışlardır. Öyle ki tarımın efendileri başka, bağların efendileri başka, üzümün efendileri başka, şarabın efendileri başkaydı.

O zamanlar sosyal hayat tam bir dejenerasyon içindeydi. Pompeii ve çevresi, Napoli Körfezi’ndeki konumu ve sefahati de beraberinde getiren güçlü tarım alanları sayesinde oldukça zenginleşmişti. İtalya’nın en ünlü ve gösterişli genelevleri bu şehirdeydi. Genelevlerin yol tabelalarında bile akıl almaz, rezil sunumlar vardı. Şehirde günün her saati alkol su gibi akıyordu. Değerli giysiler ve değerli mücevherler göz kamaştırıyordu. En zor şartlar altında çalışan köleler, lüks villalarda efendilerinin işlerine her zaman hazırdı.

Üstümüze taş yağacak diyorlar…

MS 79’da Vezüv Yanardağı’nın patlaması diğer şehirleri de etkileyecekti, ama en çok Pompeii. 24 Ağustos 79’daki patlama iki gün sürdü ve iki aşamadan oluştu. İlk etap, yaklaşık 18 saat süren ve kent sakinlerinin çoğunun kaçmasına olanak tanıyan bir ponza taşı yağmuruydu. Bu ilk aşamada, milyonlarca ton aşırı ısınmış lav, kül ve kaya, bir süre için gökyüzünün yaklaşık 22 mil yukarısında asılı kaldı.

Olayları uzak bir bölgeden izleyen ve olayları kaleme alan Plinius, bu bulutu kocaman, devasa bir çam ağacına benzetmiştir. Sonra bu “çam ağacı” yavaş yavaş sertleşti, dilimler halinde kesildi ve halkın üzerine ponza taşları düştü. Bu süreç yaklaşık on sekiz saat sürdüğü için bölgeden kaçanlar oldukça fazlaydı ancak bu nispeten sakin duruma güvenerek geri dönenler veya saklandıkları yerlerden çıkanlar taş yağmurundan kurtulamadı. Pliny, “Bu aşırı sıcakta dünyayla birlikte yok olacağımı düşündüm” diye yazdı.

Cesetler ellerinde mücevherlerle bırakıldı.

Pompei’deki facianın ikinci perdesi ikinci gün açılacaktı. Önceki günkü taş yağmurundan sonra gaz ve toz patlaması olurdu. Vezüv’ün zirvesinden fışkıran lav dağın yamacından aşağı aktı ve yoluna çıkan her şeyi ve herkesi hızla buharlaştırdı. Buharlaşmayanlar ise bu akış bittiğinde milyonlarca ton volkanik külün altına gömüldü.

Bazı insanlar kayıp akrabalarını veya eşyalarını aramak için kasabaya dönmüşlerdi ama bulunacak neredeyse hiçbir şey kalmamıştı. Pompeii’de 2 bin, çevre yerleşimlerde 14 bin kayıpla iki gün süren bu felaketin bilançosu 16 bin can kaybı oldu. Erkeklerin, kadınların, çocukların ve hayvanların cesetleri düştükleri yerde donmuştu. Daha sonra keşfedilen cesetlerin çoğunun elleri, sadık bir biçimde kasabadan çıkarmayı umdukları mücevherlerle doluydu. Cesetler ve mücevherler sertti, küllerle kaplıydı. Külün kısa sürede maddi varlıklara bir şey yapmadığı yüzyıllar sonra yapılan kazılarda görülecektir. En değerli mücevherler, bakımlı villalar sadece bir kül tabakasıyla kaplanmıştı.

Kafatasları patladı, beyinler buharlaştı

Pompeii çevresinde halkı yanıltan şey, başlangıçtaki yavaş lav akışıydı. Bazı volkanik patlamaların tarihinden bilgi sahibi olan insanlar, kül bulutlarının sorunsuz bir şekilde dağılacağını ve yavaş akan lavların öylece akıp gideceğini düşündüler. Bu rehavete yol açtı, kaçmadılar, biraz sapanlar geri döndüler ve inandıkları yerlerde felaketin geçmesini beklediler. Ancak piroklastik gaz ve külün patlaması tarihe geçen felaketi getirdi.

Vezüv, bugün üç milyon nüfuslu bir şehir olan Napoli’den on iki kilometre uzaklıktadır. Dağa daha yakın birçok kasaba da var. Tarih, Vezüv’ün ortalama iki bin yılda bir patladığını gösteriyor. Ne denir? Aman Tanrım…

habergermencik.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

-
Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort