Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı’nın ardından millete seslendi: (3)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, depremin istihdam üzerindeki etkisini en aza indirmek amacıyla başlatılan kısa çalışma ödeneğinin 3 ay daha uzatılacağını bildirdi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine Toplantısı’nın ardından millete seslenen Erdoğan, dün Hatay’ın vatana girişinin 84’üncü, Milli Mücadele’nin dönüm noktalarından Erzurum Kongresi’nin ise 104’üncü yıl dönümü olduğunu hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başkanlığını Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı Erzurum Kongresi’nde üç önemli ilkenin dünyaya duyurulduğunu belirterek, “Birincisi, millî sınırlar içinde vatanın bölünmez bir bütün olduğudur. İkincisi, her türlü yabancı işgal ve müdahaleye milletin karşı koymasıdır. Üçüncüsü, manda ve himaye kabul edilmeyecektir.” dedi.
104 yıl sonra bugün, devlet ve millet olarak Türkiye Yüzyılını inşa etme yolunda aynı ilkeler doğrultusunda yola devam ettiklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Milli Çaba, vatanımıza karşı ne ilk ne de son isyanımızdı. Anadolu topraklarının merkezde bulunduğu coğrafya, vatan olmanın yanı sıra tüm insanlığın köklerinin de kaynağıdır. Bu nedenle doğudan batıya, kuzeyden güneye, hatta okyanuslar ötesinden her gücün gözü bu coğrafyadadır. Millet olarak Selçuklulardan Osmanlılara, hatta Cumhuriyet’e kadar kurduğumuz her devletin ağır mücadelesinin boşa gitmesine gerek yok. “Son 10 yıldır maruz kaldığı siyasi, sosyal, ekonomik ve askeri sıkıntıların neredeyse hiçbiri doğal süreçlerin sonucu değil. Hepsinin arka planında insanlık tarihi kadar eski bir çabanın çağdaş üslup ve söyleyişlerle devam eden versiyonları var. Bu çabaya hem toplum hem de coğrafya olarak bünyemizde taşıdığımız sorunları da eklediğimizde maliyetler daha da arttı.”
“Milletin sağduyusu sayesinde birçok sorun aşıldı”
Toplumsal fay hatlarını kırmaya yönelik sayısız girişimin milli birlik ve beraberliğe sarılmakla başarısızlıkla sonuçlandığını belirten Erdoğan, Seyahat Olaylarından terör saldırılarına, seçim dönemlerinde 15 Temmuz’dan itibaren tırmanan siyasi gerilime kadar birçok sorunun milletin dirayeti ve sağduyusu sayesinde aşıldığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu dönemde küresel sağlık krizi ve onunla birlikte yükselen küresel finans, üretim, arz ve emtia krizlerinin etkilerini Türkiye’ye yüklediklerini, Türkiye’nin ihtiyaçları doğrultusunda aldıkları tedbirler ve geliştirdikleri politikalarla süreçleri en az hasarla atlatmayı başardıklarını söyledi.
Ayasofya Camii’nin ibadete açılmasının üçüncü yılında olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Ayasofya Camii’nin yeniden açılması, hiç şüphesiz Anadolu topraklarını vatan yapma çabamızın değerli sembollerinden biridir. Bize bu şerefi nasip ettiği için Rabbime bir kez daha hamd ediyorum.” söz konusu.
Türkiye coğrafyasındaki imtihanlardan birinin de doğal afetlerle olduğunu belirten Erdoğan, yangınların, sel, heyelan, kuraklık ve en önemlisi depremlerin ülkenin dört bir yanında önemli hasarlara yol açtığını hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “6 Şubat unutulur mu? Yaşanan felaket, fatura unutulur mu? Şehitlerimiz, gazilerimiz unutulur mu?” dedi.
Gerçekleştiği alan ve etkilediği nüfus açısından tarihin en büyük felaketi olan 6 Şubat depreminin üzerinden 5,5 ay geçtiğini kaydeden Erdoğan, “Depremde kaybettiğimiz insanların acısı ilk günkü tazeliğiyle yüreğimizi yakmaya devam ediyor.” söz konusu.
Evleri ve işyerleri yıkılan vatandaşların yakınlarının yasını tutarken bir yandan da hayata yeni bir başlangıç yapmak için gerekli düzenlemelerin yapılmasını beklediklerini ifade eden Erdoğan, afetten etkilenen kentlerde bir an önce yıkılması gereken ve ağır hasarlı binaların molozlarının tamamen kaldırıldığını, orta hasarlı binalarda ise çalışmaların sürdürüldüğünü söyledi.
Tespitlere göre bölgede 872 bin bağımsız bölüm ile 311 binden fazla binanın yeniden yapılması gerektiğini ifade eden Erdoğan, bunların yaklaşık 507 bin konut ve 143 bin köy konutu olmak üzere toplam 650 bin adedini devlet eliyle yaptırarak vatandaşlara teslim etmeyi planladıklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 180 bin civarında konut ve köy meskeninin yapım sürecinin başladığını bildirdi.
“Afetlerde kardeşlerimize önemli destekler sağlıyoruz”
Yeri belirlenen ve zemin etüdü yapılan alanlarda inşaat çalışmalarının hızla başladığını belirten Erdoğan, tamamlanan köy evlerinin hak sahiplerine teslim edildiğini hatırlattı.
Erdoğan, “İnşallah sonbaharla birlikte kademeli olarak vatandaşlarımıza konutları teslim etmeye başlayacağız. Konutların yapımını hızlandırmak amacıyla geliştirdiğimiz yeni projemizi geçtiğimiz günlerde kamuoyu ile paylaştık. Vatandaşlarımızdan gelen talepler doğrultusunda ‘Yerinde Dönüşüm’ çalışmalarımızı başlattık” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, depremin hemen ardından açıklanan mücbir sebep uygulamasıyla afetzedelerin yükünün hafiflediğini belirterek, şöyle devam etti:
“Depremde en çok hasar gören Adıyaman, Kahramanmaraş, Hatay, Malatya illerimiz ile İslahiye ve Nurdağı ilçelerimizde mücbir sebep düzenlemesine devam etme kararı aldık. Bu bölgeler dışındaki illerimizden de bireysel başvuruları değerlendireceğiz. Hazine ve Maliye Bakanlığımız detayları yakında milletimize açıklayacak.
Depremin istihdam üzerindeki etkisini en aza indirmek amacıyla başlatılan kısa çalışma ödeneğini 3 ay vadeli olarak uzatıyoruz. Daha önce 110 bin çalışanımızın faydalandığı ödenekten 115 bin kişinin faydalanmasını sağlayacağız. Toplum Yararına Programlarımızı açma hazırlıklarımız şok bölgemiz başta olmak üzere ülkemizin dört bir yanında devam ediyor.”
Hesaplamalara göre 6 Şubat depremlerinin Türkiye’ye maliyetinin 104 milyar doları aştığını belirten Erdoğan, depreme bağlı harcamaların sadece bu yıl 762 milyar lirayı bulması beklendiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu rakam, ne kadar büyük olursa olsun hiçbir ekonominin kaldıramayacağı bir yük. Üstelik 2013’ten bu yana yaşadığımız her olayın bir boyutunu oluşturan ekonomik saldırıların etkilerinin halen devam ettiği bir dönemde bu maliyetle karşılaştık.” söz konusu.
“Türkiye’yi büyütme hedefimizden en ufak bir gerileme yok”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tüketmeyin”, “Yatırım yapmayın”, “Türkiye’ye gelmeyin” kampanyalarıyla içeriden birilerinin ekonomiyi çökertme çağrısı yaptığı günler olduğunu belirtti.
“Yoksa ülkemize ne iktisatla, ne akılla, ne ahlakla bağdaşmayan, ‘Türkiye ekonomisini mahvetme’ çığlıklarıyla kurulan tuzaklara şahit olduk. Büyük emekler ve büyük maliyetler içeren bir sürecin sonunda bu noktaya geldik. ulaşmak istemek sonuçta değişmedi.
Son haftalarda atılan adımların, hem önceki gelişmelerin hem de artık ertelenmeyen depremin mali yükünü karşılamak için yapılan düzeltmeler olarak görülmesi bir kuraldır. Bu adımların faiz, kur ve enflasyon üzerindeki etkilerini orta vadede ülkemizin temel hedeflerine yaklaşmasına katkı sağlayacak gelişmelere dönüştürebileceğimize inanıyoruz. 21 yıldır tesis ettiğimiz inanç ve istikrar iklimi sayesinde ülkemizin her sorununu çözdüysek bugünün sorunlarını da aynı şekilde aşacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.”
(sürecek)